IMAP’in 2014 Sonbahar Sempozyumu Japonya’nın başkenti Tokyo’da yapıldı. IMAP Japonya ortağı Pinnacle Inc.’in 10. kuruluş yıldönümü ile birleştirilen ve açılışı Japonya Dışişleri Bakanı Fumio Kishida tarafından yapılan Sempozyum’a dünyanın çeşitli ülkelerindeki IMAP üyelerinin yanı sıra Japonya’nın iş, kültür ve siyaset çevrelerinden 500’ü aşkın isim ve 150’nin üzerinde şirket ile özel sermaye fonu katıldı. Pinnacle Inc. Başkanı Ikuo Yasuda’nın önerisiyle Sempozyum kapsamındaki toplantılardan biri de Türk-Japon iş ilişkilerine ayrıldı. Aralarında Mitsubishi, Canon, Dentsu, Nippon Express, NEC, Mitsui, Nomura, Marubeni, Hitachi, Fujitsu, Toshiba ve JTI gibi Japonya’nın en büyük şirketlerinin ortakları ve üst düzey yöneticileri de bulunan oldukça geniş bir grup Japon işadamının katıldığı bu toplantıda 3 Seas Capital Partners CEO’su Şevket Başev bir sunum gerçekleştirdi.
Başev, yaptığı sunumda Türk-Japon ilişkilerinin tarihi köklerine ve her iki toplumun ortak karakteristik özelliklerine atıf yaparak, gelenekle modernitenin özgün birer sentezi konumunda olan bu iki ülkenin her zaman birbirleriyle dostane bir ilişki içinde olduğunu vurguladı. Japonya’dan Türkiye’ye yönelik doğrudan yatırımlar, müteahhitlik işleri, projeler ve M&A işlemlerinin son yıllarda önemli artış gösterdiğinden ve başta Türkiye tarihinin en büyük projelerinden biri olan 22 milyar dolarlık Sinop nükleer santrali olmak üzere, Körfez Geçişi Köprüsü ve Marmaray tüneli gibi her biri milyar dolarlar seviyesinde olan birçok önemli projenin Japon şirketleri tarafından üstlenildiğinin altını çizen Başev, Türkiye’deki değişik sektörlerdeki iş fırsatları hakkında da bilgiler aktardı. Şevket Başev’in sunumunun ardından soru cevap kısmına geçildi. Bu bölümde toplantıya katılan Japon işadamları ilgilendikleri sektörler hakkında çeşitli sorular sorarak Türkiye’deki diğer iş fırsatlarına dair ayrıntılı bilgi aldılar. Japon işadamlarının başta bilişim, finans, perakende, ambalaj, teknoloji ve gayrimenkul olmak üzere oldukça geniş bir sektörel yelpazeyi kapsayan yoğun ilgisi, toplantının resmi bölümünün ardından görüşmelerin ikili ilişkiler şeklinde devam etmesini sağladı.